Please add some widget in Offcanvs Sidebar
Ataköy Towers, A Blok, Kat: 15, No: 182, Çobançeşme E-5 Yan Yol, Bakırköy - İstanbul
Glokom, göz içi basıncının yükselmesi sonucu optik sinir hasarına yol açan bir göz hastalığıdır. Bu durum, görme kaybına ve tedavi edilmezse körlüğe neden olabilir. Glokom genellikle yavaş ilerler ve başlangıçta belirgin semptomlar göstermeyebilir, bu nedenle erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.
En yaygın lazer göz ameliyatı yöntemlerinden biri LASIK’tir. LASIK ameliyatında, korneanın üst tabakası ince bir kapak şeklinde kaldırılır ve altındaki kornea dokusu lazerle yeniden şekillendirilir. Kapak yerine geri yerleştirilir ve doğal olarak iyileşir. LASIK’in avantajları arasında hızlı iyileşme süresi ve minimal rahatsızlık bulunur. Çoğu hasta birkaç gün içinde normal aktivitelerine dönebilir.
PRK (Photorefractive Keratectomy) ise korneanın üst tabakasının tamamen kaldırıldığı ve lazerle kornea yüzeyinin yeniden şekillendirildiği bir yöntemdir. Üst tabaka zamanla yeniden büyür. PRK, korneanın daha ince yapısı olan hastalar için uygundur ve uzun vadede iyi sonuçlar verir.
Bir diğer yöntem olan SMILE (Small Incision Lenticule Extraction), korneada küçük bir kesi yapılarak lazerle bir lentikül oluşturulması ve çıkarılması işlemiyle gerçekleştirilir. SMILE yöntemi, kornea yapısını daha az etkiler ve daha küçük kesi, daha az rahatsızlık ve hızlı iyileşme süreci sağlar.
Glokom tedavisinin temel amacı, göz içi basıncını düşürerek optik sinir hasarını önlemek veya yavaşlatmaktır. Tedavi yöntemleri, hastalığın türüne, ilerleme hızına ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişebilir.
Glokomun ilk tedavi seçeneği genellikle göz damlalarıdır. Bu ilaçlar, göz içi basıncını düşürerek optik siniri korumaya yardımcı olur. İlaç tedavisi, düzenli kullanım ve doktor kontrolü gerektirir. İlaçlar, göz içi sıvısının üretimini azaltabilir veya gözden sıvı akışını artırabilir.
Lazer tedavisi, göz içi basıncını düşürmek için kullanılan bir diğer etkili yöntemdir. Lazer trabeküloplasti, en yaygın kullanılan lazer tedavi yöntemidir ve göz içi sıvısının dışarı akışını artırarak basıncı düşürür. Lazer iridotomi ve lazer siklofotokoagülasyon, diğer lazer tedavi seçenekleridir. Lazer tedavisi genellikle poliklinik ortamında gerçekleştirilir ve hızlı bir iyileşme süreci sunar.
İlaç ve lazer tedavilerinin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Trabekülektomi, glokom cerrahisinin en yaygın yöntemidir ve gözde küçük bir drenaj kanalı oluşturarak sıvı birikimini azaltır. Diğer cerrahi seçenekler arasında glokom drenaj implantları ve minimal invaziv glokom cerrahisi (MIGS) bulunur.
Glokom teşhisi, göz doktoru tarafından yapılan kapsamlı bir göz muayenesi ile konur. Bu muayenede göz içi basıncı ölçülür, optik sinir incelenir ve görme alanı testleri yapılır. Teşhis konduktan sonra, hastaya uygun tedavi planı belirlenir.
İlaç tedavisi, doktorun reçete ettiği göz damlalarının düzenli olarak kullanılmasıyla başlar. Lazer tedavisi veya cerrahi müdahale gerekirse, bu işlemler poliklinik veya ameliyathane ortamında gerçekleştirilir. Lazer tedavisi genellikle birkaç dakika sürerken, cerrahi müdahale daha uzun sürebilir ve genel anestezi gerektirebilir.
Tedavi sonrası iyileşme süreci, kullanılan tedavi yöntemine bağlı olarak değişir. İlaç tedavisinde düzenli doktor kontrolleri ile göz içi basıncı takip edilir. Lazer tedavisi sonrası hastalar genellikle hızlı bir şekilde günlük aktivitelerine dönebilir. Cerrahi müdahale sonrası iyileşme süreci daha uzun olabilir ve göz damlaları veya diğer ilaçlarla desteklenir.
Glokom kronik bir hastalık olduğu için, tedavi sonrası düzenli göz kontrolleri ve tedaviye devam etmek çok önemlidir. Göz içi basıncının düzenli olarak kontrol edilmesi ve optik sinir hasarının izlenmesi gerekir. Ayrıca, doktorunuzun önerdiği yaşam tarzı değişiklikleri ve göz sağlığını koruyacak önlemler alınmalıdır.
Lazer göz ameliyatı için uygun adaylar genellikle 18 yaş ve üzeri, göz numarası stabil olan ve kornea kalınlığı yeterli olan kişilerdir. Ayrıca genel göz sağlığının iyi olması ve ciddi bir göz hastalığı bulunmaması gereklidir.
Glokom tedavi edilmezse, optik sinir hasarı ilerler ve kalıcı görme kaybına yol açar. İleri evrelerde körlüğe neden olabilir.
Glokom tedavisi, hastalığı tamamen iyileştirmez ancak göz içi basıncını kontrol altına alarak optik sinir hasarını önlemeyi veya yavaşlatmayı amaçlar. Erken teşhis ve düzenli tedavi, görme kaybını önlemede önemli rol oynar.
Glokom tedavisinde kullanılan göz damlaları ve lazer tedavisi genellikle ağrısızdır. Cerrahi müdahaleler ise lokal anestezi altında yapılır, bu nedenle ağrı hissedilmez. Ameliyat sonrası hafif rahatsızlık olabilir, ancak bu durum genellikle hızla düzelir.