Gözlerin yeterli nemi bulamaması durumudur. Gözyaşı üretimi azaldığında veya gözyaşı kalitesi düştüğünde ortaya çıkar. Kuru göz sendromu, gözde kuruluk, kaşıntı, yanma ve bulanık görme gibi belirtilerle kendini gösterir. Uzun süreli bilgisayar kullanımı, çevresel faktörler ve bazı sağlık sorunları bu durumu tetikleyebilir. Tedavi için yapay gözyaşı damlaları ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Düzenli göz muayenesi önemlidir.
Kuru Göz Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Gözlerde sürekli bir kuruluk hissi, gözlerin sulanmasına neden olabilir. Gözlerde kaşınma, yanma veya tahriş hissi sık görülür. Göz beyazlarında kızarıklık, iltihaplanma belirtisi olabilir. Görme netliğinde geçici bulanıklık hissi oluşabilir. Parlak ışıklara karşı hassasiyet artabilir.
Gözlerde bir şey varmış gibi rahatsız edici bir his olabilir. Gözleri sıklıkla kırpma veya kapatma ihtiyacı hissedilebilir. Kuru göz sendromu belirtileri, gözyaşı üretimindeki azalma gibi nedenlerle ortaya çıkar. Eğer bu belirtilerden bir veya daha fazlasını yaşıyorsanız, bir göz doktoruna başvurmanız önemlidir.
Kuru Göz Sendromu Neden Olur?
İleri yaş, gözyaşı bezlerinin üretimini azaltabilir. Bu nedenle, yaşlı bireylerde kuru göz sendromu daha sık görülmektedir. Menopoz dönemindeki kadınlarda hormon seviyesi değişiklikleri gözyaşı üretimini etkiler. Rüzgâr, hava kirliliği, düşük nem oranı gibi çevresel etkenler gözyaşının hızla buharlaşmasına neden olabilir. Uzun süre bilgisayar ekranına bakmak, göz kırpma sıklığını azaltır ve bu durum gözlerin kurumasına yol açar.
Antihistaminikler, antidepresanlar, kan basıncı ilaçları ve bazı diğer ilaçlar, gözyaşı üretimini azaltır. Sjögren sendromu gibi bazı otoimmün hastalıklar, gözyaşı bezlerini etkiler. Bu da sendromun yaşanmasına neden olabilir. Gözdeki yaralanmalar veya göz ameliyatları sonrasında gözyaşı üretimi etkilenebilir. Bazı bireyler için gözlük veya kontakt lens kullanımı gözlerin kurumasına yol açabilir. Kuru göz sendromu belirtileri arasında yanma, batma hissi, bulanık görme ve gözlerde kızarıklık bulunur. Bu durumda bir göz doktoruna başvurmak önemlidir.
Kuru Göz Sendromu Nasıl Teşhis Edilir?
Göz doktoru, hastanın gözlerini inceleyerek belirtileri değerlendirir. Tear Break-Up Time (TBUT) testi, gözyaşı filminin ne kadar süreyle göz yüzeyinde kalabildiğini ölçer. Hastaya bir boyalı damla (genellikle fluorescein) damlatılır ve gözün açık kalma süresi ölçülür. Kısa sürelerde gözyaşı filmi bozuluyorsa kuru göz sendromu olabileceği düşünülür. Gözyaşı üretimini değerlendirmek için gözyaşı testleri yapılır. Bu testler, gözyaşı bezlerinin ne kadar gözyaşı ürettiğini belirlemeye yardımcı olur. Osmolarite testi, gözyaşının tuzluluk seviyesini ölçen bir testtir.
Yüksek osmolarite değerleri, gözyaşının kalitesinin düşük olduğunu ve sendromun olabileceğini gösterir. Schirmer testinde gözyaşı üretimini ölçmek için küçük bir kağıt parçası göz kapaklarının içine yerleştirilir. Belirli bir süre sonra kağıdın ne kadar ıslak olduğunu kontrol edilerek gözyaşı üretimi hakkında bilgi edinilir. Göz yüzeyi muayenesinde, göz doktoru, özel boyalar kullanarak göz yüzeyinin durumunu değerlendirebilir. Kornea ve konjunktivanın durumu incelenir. Bu testlerin sonuçlarına göre, doktor kuru göz sendromu olup olmadığını teşhis edebilir. Uygun tedavi yöntemlerini önerebilir. Eğer belirtileriniz varsa bir göz doktoruna başvurmanız önemlidir.
Kuru Göz Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
En yaygın tedavi yöntemi, yapay gözyaşı damlalarıdır. Bu damlalar, gözlerin nemli kalmasını sağlar ve rahatlama sağlar. Reçetesiz temin edilebilen bu damlaların düzenli kullanımı önerilir. Gözyaşı kanallarına yerleştirilen tıkaçlar, gözyaşının gözde daha uzun süre kalmasına yardımcı olur. Bu yöntem, gözyaşı üretimi yetersiz olan hastalar için uygundur.
Bazı durumlarda, kuruluğu azaltmak için anti-inflamatuar ilaçlar ve steroid damlalar kullanılır. Göz kuruluğuna neden olan altta yatan bir hastalık varsa, bu hastalığın tedavisi de önemlidir. Sıcak kompres uygulamak, göz kapaklarındaki yağ bezlerinin açılmasına yardımcı olabilir. Bu, gözyaşı kalitesini artırır.
Göz kapaklarının nazik masajı da kan dolaşımını artırabilir. Doktor, gözyaşı üretimini artırmaya yönelik ilaçlar da reçete edebilir. Bu ilaçlar, genellikle günlük kullanıma yöneliktir. Kuru hava, rüzgar ve duman gibi çevresel faktörlerden kaçınılması önerilir. Ortamın nem seviyesini artırmak da faydalı olabilir.
Gözleri korumak için güneş gözlüğü kullanmak da önerilir. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir diyet, gözyaşı üretimini artırabilir. Balık, ceviz ve keten tohumu gibi gıdalar bu konuda yardımcı olabilir. Tedavi yöntemleri bireysel ihtiyaçlara göre değişebilir. Kuru göz sendromu belirtileri yaşıyorsanız, bir göz doktoruna başvurmak gerekir. Doğru tedavi yöntemini belirlemeniz önemlidir.
Yorumlar kapalı